19 Ocak 2014 Pazar

trajikalemin

Siz hiç karanlıkta iyi göremediğiniz için yakıt deposunun tam dolup dolmadığını çakmak yakarak kontrol etme cesaretini kendinizde buldunuz mu?
şemsiyeleri ile dehşet saçan pirelli kadınları uygarlığında bu tip olaylar bize normal bıradırım şaşırma.
toplum olarak şemsiye taşıma bilincinde değiliz mesela yolun ortasında şemsiye ile ani duruş yapan onlarca insan var, aylarca, yağmurunun bir tek gün eksik olmadığı london yöresinde düşes olarak yaşadım sokakta insandan çok şemsiye vardı ve fakat bir millet bu kadar mı usta olur bu aletin kullanımında, göte giren şemsiyeyi bile açabiliyorlar o derece diyorum sana.
ekonomist bir insan evladı olarak güzel sanatlar eğitimi almaya gittiğim ingiltere'nin zenginliğinin nedenini buldum ben o sürede, kişi başına düşen milli gelir artsın diye zamanında çok kişi intihar etmiş britiş ellerinde. yeminle bak! altruizm konusunda aşmış insanlar, ''başkaları mutlu olacaksa kendine zarar vereceksin'' mantığı ile hümanizmde çığır açıp, intihar akımının da ebesinin tenasül uzvundan binlerce kobay geçmiş. eh insan azalınca da pastadan daha fazla pay düşmüş. yok öyle sömürme falan, empati var adamlarda, parkta yayılmış resmimi yaparken, ''sanatçıya hizmet zevktir'' deyip, iki bira getiren yetmiş küsür yaşlarındaki amcayı unutmam mümkün mü!
altruizmi türk insanına öğretmeye kalksan, otobüste yaşlı kadına yer edinmek için hamile kalan genç kadınlar peydah olur ülkede!
yunanistan'da geçirdiğim hepi topu bir haftacık tatilimde bir opera fanatiği ile operaya gitmiştim birgün, detone olup aryayı katleden tenora locadan ana-avrat sövmüştü kendisi, san-AT aşkına bak adamlardaki! gerçi daha bunlar ekonomik olarak dick'i tutmamışlardı o ara ondandı bu aristokratik faşizm.
panik atak geçirdiğini sanıp panik atak geçiren bir insan olarak çok da şaşırmamıştım bu operatik manyağa ama, gecenin ilerleyen sarhoş olmalı ve çene düşmeli kısmında türklüğüm tutmuştu ve ''biz yunan'ı atlantis'i bulsun diye döktük izmir'den denize birader'' dememle ve ardından etrafı çevreleyen milyor tane  Yunan arkadaşla olası 9 eylül rövanşını bir anda onları övmeye başlayarak önledim! türkler sizin bokunuzu yesin kıvamına geldiğimde zaten canciğer mumbar dolması olmuştuk hepsiyle.

annemin vefatından birkaç gün sonra amerika'dan gelen kuzenim, ''teyzemin son halini bi göreyim ne zamandır görmüyorum demişti''
cep telefonundan ablamın gösterdiği fotoğraf sonrası çocuğun beti benzi attı ve deli gibi ağlamaya başladı, la noluyoo bu kadar mı seviyodu teyzesini, ay kıyamam ya, derken bayıldı çocuk! ablamın elindeki kare ise, annemin morgdaki fotoğrafıydı, ''ya son hali deyince ne bileyim ben, son işte ya son hali bu, bunu istemişti'' hahahhah uzaklarda aramam çünkü hep evin içinde trajikomiklik!
ee evren hali bu, mars'a bile giderken cüzdanına prezervatif koyacaksın arkadaş! sakata gelme. öperim siyu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder