10 Temmuz 2011 Pazar

7 Temmuz 2011 Perşembe

anne ben dali tablosu oldum

nefret ediyorum sıcaktan, nefreeeeet!
hava olanından bahsediyorum elbette, yoksa sıcaklık insanda aradığım ilk özelliktir.. neyse mevzu bu değil..
sıcak,
bunaltmaktadır, bezdirmektedir, küstürmektedir..
yemek yemek istersin; yiyemezsin.. sabahtan beri yediğim tek şey bir litre çilekli dondurma..
uyumak istersin; uyuyamazsın..
oturduğun yerde oturtmaz..
serinlerim diye girersin banyoya, çıktığında her şey eskisi gibi olur..
tamam.. güzeldir, cici cici elbilselerle dolanıyoruz ortalıkta, ayakta sandaletler, her şey rengarenk hoştur ama bu kadarı da olmaz hani.. demişler ya zamanında, her şey kararınca güzel diye.. işte haddini bil sen de sıcak, delirtme beni..
ah emre altuğ demişti zamanında; ''sıcak daha da sıcak olacak'' diye, dinlemediniz adamı!..
havuzun içinde terler mi bir insan ya.. bu havada terledim..
tek güzelliği var, içtiğim kahve artık soğumuyor!..
sonuçta sıcak hayattan bezdirir insanı..
sıkıldım lan yeminle sıkıldım.. ne pis bir şeymiş bu sıcak ve nemli hava..

dali'nin tablolarına döndüm, yemin ediyorum bütün renklerim birbirine karıştı, eridi, mahfoldu..

ha bütün bunlara rağmen, ''sıcak'' şahane bir bülent ortaçgil şarkısıdır.. ben gidip if performance hall'de bülent ortaçgil dinleyeceğim bu gece canlı canlı, havanın akşam serin olması umuduyla.. öperim..