21 Ekim 2011 Cuma

saatiniz..

bir bakıyorsunuz üç,
bir bakacaksınız hiç..

gitmek.. herseyi ardinda dusunmeden birakip gitmek.. giderken iligini emmek yanindakinin.. uyusturmak tüm vucudunu onu yolculayanın.. olum.. kendin icin, devam etmek, kalanlar için, tükenmek demek.. nefes alıp almadıgının fark edilmedigi, zaten pek umurda da olmadıgı, ruhun kurtlanıp, icten ice insanı yedigi bir ruh hali.. "farkında"sızlık, sıkılmıslık, bilinc yitimi..

tercihli değilse gidiş, daha bir dertleniş ardından.. mesela;
''ben gitmiyorum ölüm geliyor,
ruhum gergin bir kağıt; ölüm deliyor..'' diyor.. giden..

yok, bundan daha ötesi yok. bunun geri dönüşü yok, telafisi yok. uygun zamanı, güzel biçimi yok.

gideni bir daha asla göremeyeceksin, o asla yanında olmayacak bundan sonra. onu en çok özlediğin anlarda, zihnindeki silüetini gözünün önüne getirebilmek için her şeyi deneyeceksin. kıyafetlerinde, en sevdiği şarkıda, fotoğraflarında, odasında, tanıdıkların gözlerinde, ve en önemlisi kendinde onu arayacaksın. ona en son ne dediğini hatırlayacak, şimdi yaşasaydı neler söyleyeceğini düşüneceksin. rüyanda gördüğün zamanlarda yanında olmasını yadırgamayacaksın, çünkü bilinçaltın bunu asla tam kabullenmeyecek.

geride kalanlardan sevgi sözcüklerini eksik etmeyeceksin bir süreliğine. hayatı çok anlamsız göreceksin, "her şey boş aslında" diyip ufak sorunları çöpe atacaksın. aradan zaman geçtikçe eski günlerine döneceksin.

ve en önemlisi, bu ölüm gelecek seni de bulacak.
bu kez aynı prosedürü seni tanıyan herkes yaşayacak...



''alıştığımız bir şeydi yaşamak,

öldük, ölümden bir şeyler umarak''



























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder